Page 5 - 04
P. 5

BALAST SUYU ARITIM SİSTEMLERİNDE MEVCUT DURUM 3

  BALAST SUYU ARITIM SİSTEMLERİNDE MEVCUT DURUM

                                         Gülçin VURAL* ve Fatma YONSEL*
*İstanbul Tekmik Üniversitesi, Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi 34496, Maslak, İstabul, Türkiye.

                                                 ÖZET

Uluslararası nakliyecilikte deniz taşımacılığının önem kazanması ile birlikte balast suyu kaynaklı sorunlar
artmaktadır. Gemilerin balast tanklarına alınan balast suyu ile her gün yaklaşık 7.000 canlı türü farklı
ekosistemlere taşınmaktadır. Bu canlıların bir kısmı balast tanklarındaki koşullara karşı dayanıklı olup,
geminin sefer süresi boyunca hayatta kalabilmektedirler. Hayatta kalmayı başarabilen canlılar girdikleri
yeni ekosistemlerde ekoloji, ekonomi ve insan sağlığı üzerinde tehditler oluşturmaktadırlar. Balast
suyunda taşınan organizmalardan kaynaklı problemleri önlemek için mekanik, fiziksel ve kimyasal balast
suyu arıtma sistemleri geliştirilmiştir.

Anahtar kelimeler: Balast Suyu, Balast suyu arıtımı, Balast suyu arıtma yöntemleri

1. Giriş

Deniz taşımacılığının dünya ticaretinde büyük önem arzettiği günümüzde uluslararası
nakliyeciliğin %90'ı gemiler ile yapılmaktadır [1]. Gemi sahipleri açısından gemilerin
maksimum yük ve minimum balast ile seyir etmesi ekonomik olarak en uygunu olsa da, kimi
zaman gemi stabilitesini sağlamak kimi zaman da sevk sisteminden alınan verimi arttırmak için
pervanenin suda bulunduğu konumu ayarlamak amacı ile gemilerin balast suyu alması
gerekmektedir. Gemiler yüklerini boşaltırken dengeyi korumak için balast tanklarına deniz suyu
alırlar. Bu sırada suyu aldıkları bölgedeki deniz canlıları ve bir takım partiküller de su ile
birlikte geminin balast tankına alınırlar. Gemiler yükleme limanına vardıklarında ise kargo
bölümüne yük almadan önce balast tankları boşaltılır. İşte bu süreçte tanklarda hayatta kalmayı
başarmış olan organizmalar da su ile birlikte bu yeni ekosisteme aktarılmış olurlar. Eğer taşınan
bu canlı ve yumurtalar, boşaltıldıkları lokasyonda uygun üreme şartları bulurlarsa çoğalıp
istilacı tür haline gelebilmektedirler. Bir ekosistemin yerlisi olmayıp, dış etkenler nedeni ile o
bölgeye yerleşen canlılar istilacı tür olarak nitelendirilmektedir [2].

İstilacı türlerin çevre üzerinde olumsuz etkileri oldukça fazladır. Girdiği ortamda istilacı
konumuna gelen canlılar, kimi zaman bu bölgede doğal olarak var olan canlı türleri ile
beslenerek ve o türlerin yok olmasına dahi neden olabilirler. Bu durum o bölgede hâkim olan
doğal ekosistemin değişmesine neden olur. Biyoçeşitlilikte meydana gelen bu değişiklik, yerel
türün yok olmasına neden olarak, geri dönüşü mümkün olmayan hasarlara yol açabilir. Bunun
yanı sıra istilacı türler pek çok ekonomik zararlara yol açabilmektedirler. Şöyleki, istilacı türler
kimi zaman işgal ettikleri bölgelerde doğal olarak bulunan balık türleri ile beslenmektedirler, ya
da bu balık türleri ile benzer beslenme alışkanlıklarından ötürü, avlanma rekabetine girip balık
türlerinin beslenmesine engel olmaktadırlar. Bu durumda bölgede mevcut olan balık türleri
sayıca azalmakta, bu da bölgede yapılan balıkçılık aktivitelerini olumsuz etkilemektedir [2].
Bunun yanısıra kimi istilacı türler sert zeminlere yapışarak yaşamlarını sürdürdükleri için
kıyılarda bulunan inşaatlarda, tesislerde ve endüstriyel yapılar ile liman yapılarında hasar

                                                                                             Sayı 4, 2015 GiDB|DERGi
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10