Page 28 - 02
P. 28
28 T. AYCI, B. BARLAS
4.2 Yolcu başına maliyetler
Ocak 2010 ile Ekim 2014 arasındaki aylık yolcu sayıları, incelenen 3 temel hat için İstanbul
Şehir Hatları Planlama Birimi tarafından bu çalışmada kullanılmak üzere paylaşılmıştır. Bu
veriler incelenerek hat ve gemi tipi bazlı yolcu başına düşen maliyetler hesaplanmıştır.
Eminönü-Kadıköy hattında mevcut gemilerle yapılan seferlerde yolcu başına düşen maliyet
ortalama 0.697 TL’dir. Senaryolarla ortaya konulan yeni sistemde ise bu maliyet 0.230 TL’dir.
Böylece, yeni sistemle Eminönü-Kadıköy hattında yolcu başına düşen maliyetler, eski
sistemdeki maliyetlerin yaklaşık 1/3’üne kadar düşmektedir.
Karaköy-Kadıköy hattına bakılırsa, mevcut sistemde yolcu başına düşen maliyet 1.030 TL iken,
yeni sistemde maliyet 0.338 TL/yolcu değerine kadar düşmektedir. Senaryolardaki gemilerin
kullanılmasıyla, yolcu başına düşen maliyetler %66 oranında azalmıştır. Eminönü-Üsküdar
hattında ise yolcu başına düşen maliyetler mevcut sistemde ortalama 0.649 TL iken senaryolarla
önerilen sistemde 0.216 TL’dir. Diğer hatlarda olduğu gibi Eminönü-Üsküdar hattında da
mevcut sistem maliyetleri önerilen sistemin maliyetlerinin 3 katıdır. [14]
5. Sonuçlar
İstanbul Şehir Hatları’nın büyük çaplı analizinin yapıldığı bu çalışmada İstanbul Şehir Hatları
A.Ş’nin verimsiz çalıştığı sonucuna varılmıştır. Düşük doluluk oranları, gereksiz büyük gemiler,
yüksek gemi giderleri gibi etkenler İstanbul Şehir Hatları’nın İstanbul Büyükşehir
Belediyesi’nin zarar eden tek şirketi olmasına neden olmuştur. İstanbul’daki ulaşım ağının
özellikle Metrobüs ile karayolunda, Marmaray ile demiryolunda genişlemesi İstanbul Şehir
Hatları’nın yolcu sayısında büyük bir düşüşe neden olmuştur. Yolcu sayılarının azalması zaten
düşük doluluk oranında çalışan İstanbul Şehir Hatları gemilerinin ve hatlarının zararını
arttırmıştır.
2010 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlanan bir kamu kuruluşu olan İstanbul Şehir
Hatları’nın aynı zamanda Dentur ve Turyol gibi özel şirketlerle de rekabet etmesi
gerekmektedir. Bu rekabette İstanbul Şehir Hatları’nın en büyük dezavantajı özel sektöre ait
şirketlerin sefer sıklığının daha fazla olmasıdır. Böylece daha hızlı ulaşım sağlamak isteyen
yolcular İstanbul Kart’ın da geçerli olduğu özel denizcilik işletmelerini tercih ediyor. İstanbul
Şehir Hatları filosunun sahip olduğu tarihi doku ise en büyük avantajı olarak görülmektedir.
Alışkanlık ve belirli bir rutinde ulaşımını sağlayan yolcular ise genellikle İstanbul Şehir
Hatları’nı tercih etmektedir.
Açıklanan bu sorunlar ışığında, öncelikle İstanbul Şehir Hatları A.Ş Planlama Birimi ile İstanbul
Şehir Hatları yapısı hakkında istişare edilmiştir ve en büyük hacimli hatlardan temel hatlar
içerisindeki Eminönü-Kadıköy, Kadıköy-Karaköy ve Eminönü-Üsküdar hatları incelenmek
üzere seçilmiştir. Bu 3 temel hata ait, günlük yolcu sayıları, aylık yolcu sayıları, yaz ve kış
tarifeleri detayları, hatların mesafeleri ve gemilerin özellikleri gibi veriler Planlama Birimi
tarafından bu çalışma için paylaşılmıştır. Edinilen bu verilerle öncelikle yolcu sayısı analizi
yapılmıştır. Sefer bazlı yapılan bu analizde yolcu sayılarının gemi kapasitelerinin çok altında
olduğu görülmüştür. Bu da çok düşük doluluk oranlarında yapılan seferler anlamına
gelmektedir. Düşük doluluk oranının İstanbul Şehir Hatları’na etkisini mali olarak da
incelenmesi gerektiğinden gemi işletim maliyetleri hesaplanmıştır. İstanbul Şehir Hatları
filosuna ait gemilerin işletim maliyetlerinin fazla olması ve doluluk oranlarının düşük olması,
bu çalışmada 3 farklı senaryo ile gemilerin kademeli olarak küçültülmesi gerektiği tezini
savunmaktadır. Kapasiteleri daha düşük olan yeni gemilerin işletme maliyetleri de düşük
olacaktır. Böylece hem doluluk oranları artacak hem de işletim giderleri azalacaktır. İstisnai
GIDB-Dergi Sayı 1, 2014