Page 10 - 01
P. 10

18.Yüzyılda Osmanlı-Venedik, Osmanlı-Rus, Osmanlı-Avusturya ve Osmanlı-İran Savaşları ile
Veraset Savaşları aralıksız sürüyordu. Osmanlı devlet adamları da Rus tehlikesinin
büyüklüğünü sezebilmişti. Sultan III. Ahmet’in, bir önlem olarak ileri sürdüğü “Karadeniz
Politikası”, Rusları Azak Denizi üzerinden Karadeniz’e çıkarmamaya dayanıyordu.[11] Bu
nedenle Karadeniz’den Akdeniz’e geçemeyen Rus donanması, Baltık Denizi’nden Akdeniz’e
geçme planlarını yapıyordu. Ruslar Karadeniz’de girişilecek her hareketi Osmanlı’nın rahatlıkla
karşılayacağı bilincindedir. Bu nedenle Ruslar, Osmanlı’nın dikkatinin başka bölgelere
çekilmesi gerektiğini düşünerek, Mora Yarımadası’nda ayaklanma çıkarma girişiminde
bulundu. Bu dönemde Rusların sıcak denizlere çıkma istekleri doğrultusunda, Rus Baltık
Filosu’nun Akdeniz’e geçeceği düşüncesi yaygınlaştı. Bu konuda Fransa’nın Bâb-ı Âli’deki
elçisi Conte de Saint Priest tarafından iki Rus Filosu’nun Baltık Denizi’nden Akdeniz’e doğru
hareket ettiği konusunda Osmanlı Hükümeti uyarılmıştır. Mora’daki ayaklanma hazırlıklarından
habersiz, Akdeniz’in deniz bağlantıları ve coğrafi bilgileri yetersiz olan Osman Hükümeti;
Rusların Akdeniz’de güvenli bir dayanak noktasının bulunmadığını ileri sürerek Fransa elçisinin
uyarısını dikkate almayarak hiçbir önlem almamıştır. [11, 12, 13] Bu düşüncenin sonucu olarak
Çeşme Savaşı kaybedilmiştir.

Uzun ve parlak bir tarihi geçmişi olan Üniversitemizde; Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri
konusunda yapılan bugünkü eğitim şekline, birçok aşamalardan geçilerek gelinmiştir. Bu
eğitim, 18 Kasım 1773 tarihinde III. Mustafa zamanında, Cezayirli Hasan Paşa’nın önderliği ve
Macar asilzadesi Baron Tot’un yardımı ile gemi inşaatı yapacak, deniz ve kara haritalarını

çizecek elemanlar yetiştirmek amacı ile Kasımpaşa Tersanesi’nde ülkemizin ilk ciddi ve uzun
ömürlü teknik eğitim kurumu olan “Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyûn”un kurulmasıyla
başlamıştır. Türk Donanması için ihtisaslaşmış eleman yetiştirmek amacı ile kurulan bu eğitim
kurumu tarih boyunca değişik şekil ve isimler almış, zamanla gelişerek askeri ve sivil kısımlara
ayrılmıştır. Askeri kısım Deniz Harp Okulu’na, sivil kısım ise İstanbul Teknik Üniversitesi'ne
dönüşmüştür.

Kara ordusunun ihtiyacını karşılamak amacı ile girişilen çabalar, 1795 yılında topçu ve istihkâm
subayı yetiştiren “Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyûn”un, açılması ile sonuçlandı. Ordunun
ihtiyacını karşılamak amacıyla 1773 Yılında “Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyûn” ve 1795
yılında “Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûn” adlarıyla kurulan askeri teknik öğretim
kurumlarından sonra, sivil hizmetler içinde teknik eleman gereği duyulmuş ve bu amaçla yeni
eğitim kurumları kurulmuştur. Kuruluş tarihlerine göre bu eğitim kurumlarını aşağıdaki gibi
sıralayabiliriz. [11, 14, 15, 16, 17]

1773                     Mühendishâne-î Bahrî-i Hümâyûn
1795                     Mühendishâne-î Berrî-i Hümâyûn
1883                     Hendese-i Mülkiye Mektebi
1909                     Mühendis Mekteb-i Âlisi
1928                     Yüksek Mühendis Mektebi
1941
1944                     İstanbul Yüksek Mühendis Okulu
                         İstanbul Teknik Üniversitesi

Sivil mühendis ve mimarların askeri idareye bağlı olarak açılacak okulda yetiştirilmesi
amacıyla, 1883 de Halıcıoğlu’ndaki Mühendishane binalarının bir bölümünde “Hendese-i
Mülkiye Mektebi” açıldı. Hendese-i Mülkiye Mektebi, 1909 yılında Nafia Nezareti’ne
(Bayındırlık Bakanlığı’na) devredilmiş ve adı “Mühendis Mektebi Âlisi” olmuştur. Böylece sivil
mühendis yetiştiren kısım askeri yönetimden ayrılmış ve Tophane’deki Askeri Sanayi Mektebi

GiDB|DERGi Sayı 1, 2015
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15