Page 35 - 04
P. 35
ETİK DEĞERLER VE MÜHENDİSLİK 33
ETİK DEĞERLER VE MÜHENDİSLİK
Gürcan KOÇAN*
*İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü, İstanbul Teknik Üniversitesi, 34469 Maslak-Istanbul, Türkiye.
Tel: +90-212-285 7277, e-mail: kocan@itu.edu.tr
Uygarlığın gelişiminde şüphesiz mühendislik uygulamalarının üretimle kurduğu yakın ilişki her
zaman önemli bir rol oynamıştır. Bir yandan mühendislik, kuramsal bilimsel bilgiyi yeni
ürünlerin üretiminde uygulamaya koyarak yeni teknolojilerin ortaya çıkmasına sebep olurken
öte yandan sağlıktan eğlenceye, gıdadan çevreye, iletişimden eğitime kadar ortaya çıkan yeni
teknolojiler, insan yaşamını öngörülemeyen ve geri döndürülemeyecek bir şekilde köklü olarak
değiştirmiştirler. Bu bakımından, günümüz dünyasında insan yaşamının anlamsal, çevresel,
toplumsal ve bireysel boyutlarında gözlemlediğimiz hızlı değişim ve dönüşüm kuşkusuz sürekli
gelişerek değişen mühendislik ürünleri ve teknolojiyle doğrudan ilişkilidir.
Dünyadaki mühendislik uygulamaları ve teknolojideki hızlı gelişim ve buna bağlı olarak insan
yaşamındaki değişim süreci iki yönlü ilerlemiştir. Bu süreç, birbirine karşıt iki yüz gibi de
belirtilebilir. Sürecin bir yüzü insan yaşamındaki sorunların çözümüne odaklanarak bir yandan
insan yaşamındaki pek çok olayın kolaylaşmasını sağlarken, diğer yandan doğal kaynakların
tahrip edilerek ve hızla tüketilmesi sonucuna bağlı olarak çevresel dengenin bozulması, hava
kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği, gürültü kirliliği ve görüntü kirliliği gibi farklı biçimlerde
kendini gösteren ve teknolojik gelişmenin sonucu olan pek çok sorunla bizleri karşı karşıya
bırakmıştır. Bu sorunların ulaşmış olduğu tehlikeli boyutların olağan sonucu, bizleri, birçok
mühendislik uygulamasının ve teknolojinin insan yaşamı içindeki yerini, anlamını, değerini ve
gelinen bu noktada nerede yanlışlık yapıldığını bir kez daha sorgulamaya yöneltmiştir. Bu
sorgulamada amaç, şüphesiz, yaşadığımız dünya düzeninde temel sorunun teknolojinin gerekli
olup olmadığı sorgulaması olmayıp, teknolojiye şekil vererek onu üreten ve dolayısıyla da onun
nasıl kullanılacağını belirleyen mühendisliğin değer ve anlam sorumluluklarına dikkat
çekmektir.
Şüphesiz kendi anlam ve değerlerini sorgulayan, sorumluluklarının farkına varan ve ödev
bilinciyle hareket eden bir mühendislik uygulaması, genel eğilimi itibariyle insanın ve insan
yaşamının değerinin genel olarak arttığı, gerçekliğin bilimsel-teknolojik ve işlevsel düşünce
bağlamında sadece „niceliksel‟ olmayıp aynı zamanda niteliksel olduğu daha özgür ve uygar
dünyaya göndermede bulunur. Varlığın anlamının ve değerinin belirlenmesine ya da
sorunlarının anlaşılmasına veya günümüzde yaşadığımız diğer sorunlarının nedenlerinin
çözümlenmesine, varlık yaşamının içinde bulunduğu çevresel ve toplumsal duruma ya da içinde
yer aldığı fiziksel, siyasi, ekonomik ve kültürel ortama kayıtsız kalan bir mühendislik ve
teknoloji uygulamasını tasarlayarak üretmek mümkün değildir. Diğer bir deyişle, varlığın anlam
ve değerlerini yadsıyan, değer ve anlam dışı bir mühendislik ürünü veya teknolojiyi hayata
geçirmek olası değildir. Varlık değeri kapsamında insan değerleri ve anlamları her bir
mühendislik uygulama ve eyleminin arkasındaki temel belirleyici kaynaktır. Her bir
Sayı 4, 2015 GiDB|DERGi